Ey şanlı Türk Kadını! sen yerlerde sürünmeye değil omuzlar üzerinde göğe yükselmeye layıksın.
Evet sevgili Türk Kadınları ve diğer kadınlar, siz gerçekten de yerlerde sürünmeye,köle,itatkaar olmaya değil omuzlar üzerinde yükselmeye layıksınız Gazi Mareşal Mustafa Kemal'in de dediği gibi,
Kadının tarihte gerçekten çok önemli yeri vardır, gerek hristiyanlıkta olsun gerek müslümanlıkta olsun kadının layık görüldüğü bir yer vardır, ilk önce dinsel olarak kadının dinler'de nasıl bir yeri olduğuna bakalım
şimdi öncelikle tarihsel sırayla gidelim ilk önce Museviliğe bakalım canlar.
Musevilikte kadının yeri;
Evet canlar, Ortadoğu toplumlumlarında kaçınılmaz bir gerçektir, kadınlar hep 2'nci sınıf olarak görülmüştür, kadınlar ile ilgili yasa ve aşağılamalar Yahudilerin kutsal kitabı olan tevrat ve talmud'da da mevcut zaten. İnsanın yaratılışının anlatıldığı daha illk ayetlerde kadın erkeğin hizmetkarı ve yardımcısı olarak yaratıldığı söylenir.
Ayrıca bakınız efenim;
Yaratılış, 2:10-22: “Sonra, ‘Adem’in yalnız kalması iyi değil’ dedi, ‘Ona uygun bir yardımcı yaratacağım. Adam bütün evcil ve yabanıl hayvanlara, gökte uçan kuşlara ad koydu. Ama kendisi için uygun bir Yardımcı bulunmadı. Adem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın Yaratarak onu Adem’e getirdi.”
Yaratılış, 3:16: “Rab Tanrı, kadına ‘Çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim’ dedi. ‘Ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, seni o yönetecek.”
Tevrat, Mısır’dan Çıkış, 21:7: “Eğer bir adam kızını cariye olarak satarsa, kız erkek köleler gibi özgür bırakılmayacak.”
Evet canlar gördüğünüz gibi ortadoğu toplumlarında musevilik,hristiyanlık olsun islam olsun kadın genellikle böyle görülmüştür, bir de Kadın'ın hristiyanlıktaki yerine göz atalım
Hristiyanlıkta kadın;
Arkadaşlar aslında incil'de isa ile ilgili anlatımlarda İsa'nın kadınlara genelde olumlu yaklaştığı görülür, Recmedilmek istenen bir kadının hayatını kurtarıp yanına alması da takdirle karşınanır. Ancak İncil'in ilave kitaplarında ve bilhassa Pavlus metinlerinde kadınların aşağılandığı görülür. ve ayrıca unutmayınız Hristiyanlık tarihi kadınlara yapılan katliamlarla doludur, itaatsiz görülen toplum ve din kurallarına karşı çıkan tüm kadınlar cadılıkla suçlanmıştır orta çağ'da ve cadı avları yapılarak yüzbinlerce kadın ya yakılırak yada linç edilerek öldürülmüştür. boşuna demiyoruz orta çağ avrupa'nın karanlığı diye sonuçta.
ve ayrıca yine bakınız;
İncil, 1. Korintililer 11:5-10: “Kadın başını açarsa, saçını kestirsin. Ama kadının saçını kestirmesi ya da traş etmesi ayıpsa, başını örtsün. Erkek başını örtmemeli; o, Tanrı’nın benzeri ve yüceliğidir. Kadın da erkeğin yüceliğidir. Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı. Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı.”
İncil, 1. Korintililer 11:3: “Her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek, Mesih’in başı da Tanrı’dır.”
Ve eveeet gelelim İslam dininde kadına.
Öncelikle belirtelim ki Kur’an erkekleri muhattap alır ve onlara hitap eder. Sadece istisna olarak birkaç ayetinde kadınlara seslenilmiştir. Diğer tüm ayetlerinde “siz” diyerek erkekler kastedilmiştir. İslam’da ve Kur’an’da kadın-erkek eşitliği kabul görmez. Erkek üstündür ve kadına hakimdir. Erkeğin dediği olur ve kocasına itaatsiz olan kadına lanet edilir, cehennemlik olarak nitelenir. Aşağıdaki ayetler, İslam’da kadının erkek karşısındaki farkını ve konumunu ortaya koymaktadır.
ve yine bakınız;
Nisa suresi 34: Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah’ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve bunlarla yola gelmezlerse dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.
Bakara Suresi 223: Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın. Kendiniz için önceden (uygun davranışlarla) hazırlık yapın. Allah’tan korkun, biliniz ki siz O’na kavuşacaksınız. (Yâ Muhammed!) müminleri müjdele!
Nisa Suresi 3: Eğer kendileriyle evlendiğiniz takdirde yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size helâl olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.
bahsettiğim ve örnek gösterdiğim konuları ve ayetleri interneten çok rahat şekilde araştırabilirsiniz canlar, sonra bana " euvevuevu islam dinini kötülüyor onu yapıyor bunu yapıyor " demeyin ben de Elhamdürillah müslümanım çünkü.
Ve tarihte çok önemli bir gelişme oldu? ne mi oldu? anlatayım mı? tamam tamam anlatacağım.
Daha önceleri Osmanlı toplumunda kadınlar yaşamsal ve sosyal açıdan hiç bir öneme sahip olmazken, Medeni Kanun’la kadınlara toplumsal açıdan bazı haklar tanınmış, siyasal açıdan pek bir değişiklik olmamıştı.
Atatürk’ün yapmış olduğu girişimler neticesinde, Türk kadınlarının iktisadi ve siyasal yaşama katılımlarının sağlanabilmesi açısından bir dizi değişiklikler yapılmıştır. Kadınlara, 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme, 1933 yılında çıkarılan Köy Kanunuyla muhtar seçme ve köy heyetine seçilme, 1934’te Anayasada yapılan bir değişiklikle milletvekili seçme ve seçilme haklarının tanınmasıyla, Türk kadını layık olduğu değere kavuşmuştur.
Kadınlara tanınan bu hakların o yıllarda bir çok Avrupa devletlerinde bile bulunmayışı, Atatürk’ün kadın haklarına verdiği değer ve önemi en güzel şekilde ortaya koymaktadır canlarım.
ve bazı ülkelerde seçme seçilme hakları kaç yılında verildi?
İrlanda 1918
Birleşik Krallık 1918
İrlanda 1918
Birleşik Krallık 1918
Litvanya 1919
Azerbaycan 1918
Estonya 1918
Macaristan 1918
Kırgızistan 1918
Letonya 1918
Polonya 1918
Rusya Federasyonu 1918
Arnavutluk 1920
ABD 1920
Çek Cumhuriyeti 1920
Slovakya 1920
Ermenistan 1921
Tacikistan 1924
Moğolistan 1924
Kazakistan 1924
Türkmenistan 1927
Romanya 1929
Ekvator 1929
Portekiz 1931
Şili 1931, 1946
Tayland 1932
Uruguay 1932
Maldivler 1932
Küba 1934
Myanmar 1935
Filipinler 1937
Özbekistan 1938
Bolivya 1938, 1952
El Salvador 1939
Fransa 1944
okuduğunuz için teşekkürler , unutmayın kadınlar, siz her zaman başımızın tacısınız.
Kadının tarihte gerçekten çok önemli yeri vardır, gerek hristiyanlıkta olsun gerek müslümanlıkta olsun kadının layık görüldüğü bir yer vardır, ilk önce dinsel olarak kadının dinler'de nasıl bir yeri olduğuna bakalım
şimdi öncelikle tarihsel sırayla gidelim ilk önce Museviliğe bakalım canlar.
Musevilikte kadının yeri;
Evet canlar, Ortadoğu toplumlumlarında kaçınılmaz bir gerçektir, kadınlar hep 2'nci sınıf olarak görülmüştür, kadınlar ile ilgili yasa ve aşağılamalar Yahudilerin kutsal kitabı olan tevrat ve talmud'da da mevcut zaten. İnsanın yaratılışının anlatıldığı daha illk ayetlerde kadın erkeğin hizmetkarı ve yardımcısı olarak yaratıldığı söylenir.
Ayrıca bakınız efenim;
Yaratılış, 2:10-22: “Sonra, ‘Adem’in yalnız kalması iyi değil’ dedi, ‘Ona uygun bir yardımcı yaratacağım. Adam bütün evcil ve yabanıl hayvanlara, gökte uçan kuşlara ad koydu. Ama kendisi için uygun bir Yardımcı bulunmadı. Adem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın Yaratarak onu Adem’e getirdi.”
Yaratılış, 3:16: “Rab Tanrı, kadına ‘Çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim’ dedi. ‘Ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, seni o yönetecek.”
Tevrat, Mısır’dan Çıkış, 21:7: “Eğer bir adam kızını cariye olarak satarsa, kız erkek köleler gibi özgür bırakılmayacak.”
Evet canlar gördüğünüz gibi ortadoğu toplumlarında musevilik,hristiyanlık olsun islam olsun kadın genellikle böyle görülmüştür, bir de Kadın'ın hristiyanlıktaki yerine göz atalım
Hristiyanlıkta kadın;
Arkadaşlar aslında incil'de isa ile ilgili anlatımlarda İsa'nın kadınlara genelde olumlu yaklaştığı görülür, Recmedilmek istenen bir kadının hayatını kurtarıp yanına alması da takdirle karşınanır. Ancak İncil'in ilave kitaplarında ve bilhassa Pavlus metinlerinde kadınların aşağılandığı görülür. ve ayrıca unutmayınız Hristiyanlık tarihi kadınlara yapılan katliamlarla doludur, itaatsiz görülen toplum ve din kurallarına karşı çıkan tüm kadınlar cadılıkla suçlanmıştır orta çağ'da ve cadı avları yapılarak yüzbinlerce kadın ya yakılırak yada linç edilerek öldürülmüştür. boşuna demiyoruz orta çağ avrupa'nın karanlığı diye sonuçta.
ve ayrıca yine bakınız;
İncil, 1. Korintililer 11:5-10: “Kadın başını açarsa, saçını kestirsin. Ama kadının saçını kestirmesi ya da traş etmesi ayıpsa, başını örtsün. Erkek başını örtmemeli; o, Tanrı’nın benzeri ve yüceliğidir. Kadın da erkeğin yüceliğidir. Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı. Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı.”
İncil, 1. Korintililer 11:3: “Her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek, Mesih’in başı da Tanrı’dır.”
Ve eveeet gelelim İslam dininde kadına.
Öncelikle belirtelim ki Kur’an erkekleri muhattap alır ve onlara hitap eder. Sadece istisna olarak birkaç ayetinde kadınlara seslenilmiştir. Diğer tüm ayetlerinde “siz” diyerek erkekler kastedilmiştir. İslam’da ve Kur’an’da kadın-erkek eşitliği kabul görmez. Erkek üstündür ve kadına hakimdir. Erkeğin dediği olur ve kocasına itaatsiz olan kadına lanet edilir, cehennemlik olarak nitelenir. Aşağıdaki ayetler, İslam’da kadının erkek karşısındaki farkını ve konumunu ortaya koymaktadır.
ve yine bakınız;
Nisa suresi 34: Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah’ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve bunlarla yola gelmezlerse dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.
Bakara Suresi 223: Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın. Kendiniz için önceden (uygun davranışlarla) hazırlık yapın. Allah’tan korkun, biliniz ki siz O’na kavuşacaksınız. (Yâ Muhammed!) müminleri müjdele!
Nisa Suresi 3: Eğer kendileriyle evlendiğiniz takdirde yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size helâl olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.
bahsettiğim ve örnek gösterdiğim konuları ve ayetleri interneten çok rahat şekilde araştırabilirsiniz canlar, sonra bana " euvevuevu islam dinini kötülüyor onu yapıyor bunu yapıyor " demeyin ben de Elhamdürillah müslümanım çünkü.
Ve tarihte çok önemli bir gelişme oldu? ne mi oldu? anlatayım mı? tamam tamam anlatacağım.
Daha önceleri Osmanlı toplumunda kadınlar yaşamsal ve sosyal açıdan hiç bir öneme sahip olmazken, Medeni Kanun’la kadınlara toplumsal açıdan bazı haklar tanınmış, siyasal açıdan pek bir değişiklik olmamıştı.
Atatürk’ün yapmış olduğu girişimler neticesinde, Türk kadınlarının iktisadi ve siyasal yaşama katılımlarının sağlanabilmesi açısından bir dizi değişiklikler yapılmıştır. Kadınlara, 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme, 1933 yılında çıkarılan Köy Kanunuyla muhtar seçme ve köy heyetine seçilme, 1934’te Anayasada yapılan bir değişiklikle milletvekili seçme ve seçilme haklarının tanınmasıyla, Türk kadını layık olduğu değere kavuşmuştur.
Kadınlara tanınan bu hakların o yıllarda bir çok Avrupa devletlerinde bile bulunmayışı, Atatürk’ün kadın haklarına verdiği değer ve önemi en güzel şekilde ortaya koymaktadır canlarım.
ve bazı ülkelerde seçme seçilme hakları kaç yılında verildi?
Almanya 1918
Gürcistan 1918İrlanda 1918
Birleşik Krallık 1918
İrlanda 1918
Birleşik Krallık 1918
Avustralya 1902
Azerbaycan 1918
Estonya 1918
Macaristan 1918
Kırgızistan 1918
Letonya 1918
Polonya 1918
Rusya Federasyonu 1918
Arnavutluk 1920
ABD 1920
Çek Cumhuriyeti 1920
Slovakya 1920
Ermenistan 1921
Tacikistan 1924
Moğolistan 1924
Kazakistan 1924
Türkmenistan 1927
Romanya 1929
Ekvator 1929
Portekiz 1931
Şili 1931, 1946
Tayland 1932
Uruguay 1932
Maldivler 1932
Küba 1934
Myanmar 1935
Filipinler 1937
Özbekistan 1938
Bolivya 1938, 1952
El Salvador 1939
Fransa 1944
okuduğunuz için teşekkürler , unutmayın kadınlar, siz her zaman başımızın tacısınız.
Yorumlar
Yorum Gönder